Çölyak Testi Nedir?
Çölyak hastalığı, genetik yatkınlığı olan bireylerde buğday, arpa ve çavdar gibi tahıllarda bulunan gluten proteinine karşı gelişen kronik bir otoimmün hastalığıdır. Çölyak testleri, bu hastalığın teşhisi için kullanılan tıbbi yöntemlerdir. Tanı süreci genellikle belirli bir sırayla ilerler ve birden fazla testi içerebilir.
Çölyak Testi Olarak Bilinen Yöntemler
Tanı süreci genellikle aşağıdaki adımlardan oluşur: - Serolojik (Kan) Testleri
- Genetik Testler
- İnce Bağırsak Biyopsisi
- Ek Testler ve Takip
1. Serolojik (Kan) Testleri
Bu testler, bağışıklık sisteminin glutene verdiği yanıt sonucu üretilen spesifik antikorları tespit etmek için kullanılır. Genellikle ilk basamak tarama testleridir. Glutensiz bir diyete başlamadan önce yapılmaları çok önemlidir, aksi takdirde yanlış negatif sonuç alınabilir. - Anti-doku Transglutaminaz (anti-tTG) Antikor Testi (IgA): En yaygın ve güvenilir tarama testidir. Çölyak hastalığı olan bireylerin kanında genellikle yüksek seviyelerde bulunur.
- Anti-Endomysial Antikor (EMA) Testi (IgA): Anti-tTG testinden daha spesifiktir, ancak daha pahalı ve karmaşıktır. Genellikle tanıyı doğrulamak veya şüpheli durumlarda kullanılır.
- Deamidated Gliadin Peptide (DGP) Antikor Testi (IgA ve IgG): Özellikle IgA eksikliği olan hastalarda veya küçük çocuklarda anti-tTG testine alternatif olarak kullanılabilir.
- Toplam IgA Seviyesi: Popülasyonun küçük bir yüzdesinde görülen IgA eksikliği, diğer IgA bazlı testlerin yanlış negatif çıkmasına neden olabilir. Bu nedenle, toplam IgA seviyesi kontrol edilerek bu durum taranır.
2. Genetik Testler
Bu testler çölyak hastalığı için genetik yatkınlığı araştırır. Çölyak hastalığıyla güçlü bir şekilde ilişkili olan HLA-DQ2 ve HLA-DQ8 genotiplerini tarar. - Avantajı: Bu genlere sahip olmamak, çölyak hastalığı olasılığını büyük ölçüde ortadan kaldırır. Bu nedenle, tanıda şüphe varsa hastalığı dışlamak için kullanışlıdır.
- Dezavantajı: Bu genlere sahip olmak, kişinin kesinlikle çölyak hastası olacağı anlamına gelmez; nüfusun önemli bir kısmında bu genler bulunur, ancak hepsinde hastalık gelişmez. Bu nedenle tek başına tanı koydurucu değildir.
3. İnce Bağırsak Biyopsisi
Çölyak hastalığının kesin tanısı için "altın standart" yöntemdir. Bu işlem, genellikle serolojik testleri pozitif çıkan hastalara uygulanır. - İşlem: Endoskopi adı verilen bir yöntemle, ince bağırsağın (özellikle duodenumun) iç yüzeyinden küçük doku örnekleri (biyopsi) alınır.
- Değerlendirme: Alınan doku örnekleri bir patolog tarafından mikroskop altında incelenir. Çölyak hastalığında karakteristik olarak görülen bağırsak villus atrofisi (parmak şeklindeki çıkıntıların silinmesi veya düzleşmesi), intraepitelyal lenfosit artışı ve kript hiperplazisi gibi bulgular aranır. Bu hasarın görülmesi tanıyı kesinleştirir.
4. Ek Testler ve Takip
Tanı konulduktan sonra veya komplikasyonları değerlendirmek için ek testler istenebilir. - Tam Kan Sayımı (Hemogram): Kansızlık (anemi) olup olmadığını kontrol etmek için.
- Vitamin ve Mineral Seviyeleri: Demir, folat, B12 vitamini, D vitamini ve kalsiyum gibi emilimi bozulmuş besin ögelerini değerlendirmek için.
- Kemik Yoğunluğu Ölçümü (DEXA): Uzun süreli emilim bozukluğuna bağlı osteoporoz veya osteopeni riskini değerlendirmek için.
- Karaciğer Fonksiyon Testleri: Çölyak hastalığına eşlik edebilen karaciğer problemlerini taramak için.
- Takip Testleri: Tanı konulup glutensiz diyete başlandıktan sonra, diyete uyumu ve iyileşmeyi kontrol etmek için antikor testleri (genellikle anti-tTG) tekrarlanabilir.
Önemli Uyarılar
- Serolojik testler ve biyopsi, kişigluten içeren normal bir diyetle beslenirkenyapılmalıdır. Glutensiz diyete başlamak, test sonuçlarının normale dönmesine ve yanlış negatif çıkmasına neden olabilir.
- Kendi kendinize glutensiz diyet uygulamaya başlamadan önce mutlaka bir doktora (Gastroenteroloji veya İç Hastalıkları uzmanı) başvurun.
- Bu bilgiler genel bilgilendirme amaçlıdır. Kesin tanı ve test önerileri için daima bir sağlık uzmanına danışılmalıdır.
|